13 Mayıs 2012 Pazar

Bir Inka Baskenti: Cusco


Kutsal Vadide gecirdigimiz 3 gece sonunda tekrar Cusco’ya donup Machu Picchu’ya yapacagimiz tren yolculugu oncesinde 3 gunumuzu de burada gecirelim istedik. Aslinda Cusco ve Machu Picchu’yu ayni seride yazmayi dusunuyordum ama Cusco’da o kadar cok sey yapmisiz ki sehri tek basina ele almak daha dogru olacak.

Daha onceki yazilarimda bahsettigim gibi Cusco, Inka Imparatorlugu’na baskentlik yapmis bir sehir. Mimari acidan hem Inkalar’dan kalma tas duvarlari hem de Ispanyol kolonisi zamanindan kalma  binalari bir arada gormek mumkun. Enteresan bir sekilde Inkalardan kalan tas mimari eserler koloniyel yapiya gore daha net ayakta duruyorlar. Fakat Inkalarin tekerlek ve yaziyi kesfedememelerine ve binalara kemer yapmayi akil erdirememelerine ragmen devasa buyuklukte ve tondaki bu taslari nasil ozenle kesip, bu yuksekliklere tasiyip, birbirine gecmeli sistemle binalarini insa ettikleri halen herkesin aklini kurcalayan sorulardan. Bazi teorilere gore bu medeniyette uzaylilarin parmagi var. Bazi bilimcilere gore de taslar tahtadan hazirlanan kizaklarin uzerinde ittirilmek suretiyle bir yerden bir yere tasiniyordu. Hangisine inanirsaniz inanin bu binalar hala ayakta ve bizler uzaya gitmeyi cozmemize ragmen Inkalarin bu mimari isini hala net olarak cozememis durumdayiz.

www.travelcusco.com sitesinden alinmistir.
Cusco, genel olarak karanlik bir sehir (ya da mevsim itibariyle bize oyle geldi). Binalar renksiz ve kilden, evlerin catilari yok, genel bir fakirlik ve camur rengi tum sehre hakim ve sehrin gerisinde yukselen And Daglari (sanki) sehri kendi icine sikistiriyor. Sanirim Cusco’yu tum Peru gezisi boyunca en daraldigim yer olarak tanimlayabilirim.

www.welcomeperutravel.com sitesinden alinmistir
Sehrin en onemli yeri Plaza des Armas dedikleri meydan.  Gidilebilecek tum restoran ve kafeler bu meydanin cevresinde siralanmis. Alisveris yapabileceginiz guzel bir kac hediyelik esya ve giyim dukkani da var. Bu meydan Inka zamanindan beri sehrin en can alici noktasi. Eskiden simdiki halinin 2 kati kadar daha buyukmus. Tum onemli dini ve politik olaylar burada gerceklesirmis.



Asagidaki linklerde Cusco'nun daha detayli resimlerine goz atabilirsiniz.

http://www.photosbymartin.com/south_america/peru_cusco_pictures.hm

http://htmlhelp.com/~liam/Peru/Cusco/Cusco/

www.patas.net sayfasindan alinmistir
Ikinci onemli yer meydandaki Katedral. Normalde Katedral gezileri beni de Kartalgozu’nu de sikar.  Fakat bu Katedral bambaska idi ve duvarlari susleyen resimler dahil insa hikayesi de bizi cok etkiledi. Soyle ki Ispanyollar, Cusco’yu ele gecirmelerini takiben sehirde Inka donemine ait tum yapilasmayi yikmak istemelerine ragmen, bir turlu binalari tamamen yikmayi basaramazlar ve caresiz yikmak yerine kalintilar uzerine insa etmeyi secerler. Bu Katedral de daha onceden Inca Wiracocha’nin sarayiymis. 10 senelik ugras sonucu Katedral halini almis.  Duvarlardaki resimlere gelirsek, Inkalar, her ne kadar en son Inka lideri Tupac Amaru’nun da 1572’de olmesi ile beraber tamamen Ispanyol’larin somurgesi altina girip, Katolik olmayi secmis olsalar da, aslinda Hristiyanligi kendi yasam bicimleri ve inanclari icine yedirmisler desek daha dogru olur. Mesela Isa’nin son yemegi adli resimde Isa ve Havarileri’nin menusunu And Daglarina ozgu peynir, aci biber ve kobay faresi olusturuyor. Normalde hic bir Avrupa kilisesinde gormeyeceginiz sekilde Meryem, Isa’ya hamile bir sekilde resmedilmis. Kiyafetler, Ant Daglarina ozgu. Resimlere bakinca yuzunuzde bir gulumse ile geziyorsunuz. O kadar da ezdirmemisler kendilerini, bravo diyorsunuz.

Ucuncu onemli yer de Gunes Tapinagi (nam-I diger El Templo del Qoricancha).  Bu tapinak, Inka zamanin en onemli dini mekaniymis. Simdide Santo Domingo kilisesi olarak geciyor. Ici tamamen altin ve gumusle sivaliymis ve bahcesinde altin ve gumusten agac, lama, cicek, kelebek heykelleri varmis. Gunes dogdugunda isiktan neredeyse kor edici bir isilti kaplarmis her yeri. Ispanyollar sehre geldiklerinde bu tapinak onlari cildirtmaya yetmis de artmis! Fakat icinde pek bir sey kalmadigindan ne yazik ki gezerken ayni duygulari hissedemiyorsunuz.
http://bayimages.net/photos/peru/cusco/

www.virtualtourist.com sitesinden alinmistir
Biz Cusco’da yukaridakileri gordukten sonra bir gun de sadece sokak gezelim istedik. Alpaka yununden battaniye, kaskol, kazak alisverisi yapip, meydandaki kafelerde oturduk, Plaza des Armes’te parkta oturanlari izledik.  San Blas denilen ve meydanin kuzeyinde kalan sanatcilar bolgesinde dolandik. Burasi Inka zamaninda da altin-gumus ustalarinin el islerinin sergilendigi yermis. Simdi de cesitli minik galerilere ev sahipligi yapiyor ve sokakta resim yapan Cuscolu genc sanatcilara da rastlayabiliyorsunuz. Hatta bunlardan bir tanesi kendisinden suluboya bir resim almamiz karsiginda bize 12 acili tas hakkinda bedava bilgi verebilecegini soyleyip, bizi hem resim almaya hem de bu unlu tasi gormeye zorladi. Gerci sonradan iyi bir is yaptigi uzerinde hem fikir olduk ama hala resmi evimizde bir yere asamadikJ Bahsetmisken bu 12 acili tas Inca Roca sarayinin duvarinda ve onemi tasin devasa ve 12 acisinin olmasi. Yani gorunce enteresan tabi ama Inka tas isciligi bastanbasa bir doktora tezi olabilecegi icin bir noktadan sonra tas gorunce sadece yine mi diyorsunuz. Hatun Ruminyac guzergahina gelince, oraya kadar gitmisken Dini Sanat Muzesi’ne de girelim dedik.  Acikcasi resimlerden cok binanin sekli ve yapisi ilgimizi cekti. Yani Cusco’da az gununuz varsa gorulmesi gerekliler listesinde degil bence.

Kulturel bir aktivite olarak bir gece de erken uyumayip Centro Qosqo de Artes Nativos ’da yerel dans gosterisi izleyelim dedik. Bu dans gosterisini Peru’nun cesitli bolgelerindeki halk danslarini kapsayan bir potpori olarak tanimlayabilirim. Rengarenk kiyafetler icinde esli, tekli bir suru dans gosterisi ard arda sergileniyor. Fakat itiraf ediyorum ki yorgunluktan gosterinin sonunu getiremeden kalkmak durumunda kaldik. Bir de gosteriyi kendi adima biraz sikici buldugumu soyleyebilirim.  Yine de fikir sahibi olmak icin ekteki linkten seyredebilirsiniz http://www.youtube.com/watch?v=k0emMwzIJFI&feature=related .

Yukaridakiler haricinde sehrin icinde gezilecek baska kiliseler ve muzeler de var. Yandaki mini Cusco haritasina bakip, kendi geziniz icin secim yapabilirsiniz.


Biraz da Cusco’nun yeme-icme faslindan bahsedeyim. Acikcasi, Cusco yemek acisindan (Lima’yi haric tutuyorum) Peru’da en sansli oldugumuz yerlerden biri olmasina ragmen yine de her restorana kuskuyla girdik. Sonucta hijyen, Peru’da genel sorun. Salata ve cig sebze yerine her daim pismis yemek tercih etmemiz onerildiginden neredeyse 2 hafta boyunca tavuk, et, patates kizartmasi uclemesini ve rast geldikce de pizza yedigimizi soyleyebilirim. Gerci Kartalgozu arada enteresan bir kac yemegi de tatmadan (kobay faresi / guinea pig kizartmasi gibi) gecmedi fakat ben hamile kontenjanindan ne unlu ceviche’den (marine edilmis cig balik) yiyebildim, ne uzum suyu, yumurta aki, limon suyu ve seker karisimindan yapilan ve Peru  milli ickisi olan pisco sour ne de misirdan fermente edilen chicha’yi icebildim. Kartalgozu’nden anladigim ickiler anlaminda pek bir sey kacirmamisim ama ceviche’yi yerinde denemek isterdim dogrusu. Belki bir dahaki sefereJ

Asagida Cusco ile ilgili bir kac link var. Daha genel bilgilere buralardan ulasabilirsiniz.

http://www.oceansart.us/FreePhotosCuscoPeruCityTour/cuzcocitytourperu.html

worldmysteries.com sitesinden alinmistir
Ben simdi biraz da Cusco disina cikip sizi Inka imparatorlugunun cokusune sahne olan Sacsayhuaman kalesine gotureyim. Sacsayhuaman, Cusco’ya otobusle yarim saat kadar uzaklikta. Yapilis amaci Cusco’yu korumak. Yukaridan bakildiginda taslar zikzak bir sekilde yerlestirilmis (bazilarina gore simsegi bazilarina gore de pumanin dislerini temsil ediyor). Bir donem 3 kulesi ve 5000 Inka askerini barindiracak kadar labirent odalari varmis. Taslarin asagi yukari 125 ton kadar oldugu soyleniyor. Arkeologlara gore bu kalenin yapimi 70 yil kadar surmus ve binlerce isci calismis. Iki sira halinde insa edilen taslardan distakiler hala dururken ictekiler hem Ispanyollar’a karsi savasirken zarar gormus hem de cogu Inka imparatorlugunun cokusunu takiben Cusco’nun yeniden insasinda kullanilmis. Tepenin uzerindeki taslari gorunce ve yanyana gelince buyukluklerinin net farkina variyorsunuz. Cilgin bir sey! Burada Inka tas ustalarinin anisina bir kez daha sapka cikartip, bu taslari buraya nasil dizmisler sorusuna bir turlu net cevap bulamiyorsunuz.

Sacsayhuaman’dan cikinca yakinda gorulecek Quenko bolgesi var.  Burada bir amfi tiyatro ve yaklasik 5 mlik kirecten oyulmus ve pumayi temsil ettigi soylenen bir tas var. Eskiden dini seremonilerin yapildigi bir mekanmis ve bu tasin Inkalar icin onemi buyukmus ama ne yalan bizi cok etkilemedi. Youtube'dan ekli linkten izleyebilirsiniz. http://www.youtube.com/watch?v=vBbJVJ7Ubq8

andeantravelweb sitesinden alinmistir
Son olarak da ayni guzergahta Tambo Machay var. Buraya ulasmak icin bir yere kadar otobusle gidiyor sonra kisa sayilabilecek bir yokustan da tepenin basina dogru ilerliyorsunuz. Tambo Machay, dini ayinler oncesinde Inka liderlerinin ve kraliyet soyundan gelen kadinlarin banyo mekaniymis. Daga oyulmus 3 ayri cesme var. Inka mimarlarinin hidrolik system kullanarak insa ettikleri bir baska enteresan insaat diyebiliriz. Tepeye cikarken yol boyunca cesitli el islerini satmak icin gozunuzun icine bakan Perulular var. Illa bir sey almak zorunda hissedebilirsiniz kendiniz. Biz dayanamayip, icine su konuldugunda tepesinden dokulmeyen ama saraplik olarak kullanilan tahta el yapimi bir masrapa aldik (Yalniz itiraf edeyim daha test etmedik. Sus olarak salonumuzda duruyor).



Iste boylece Cusco sehrini de bitirmis oluyorum. Simdi sirada gezinin goz bebegi Machu Picchu var. En sonunda kendi cektigimiz resimleri koymaya baslayabilecegim. Kameralardaki  goruntulerde ne yazik ki eksiklikler var ve esas cekimler Machu Picchu ile basliyor. Umarim fotograflar hosunuza gider.

Sevgiler, Kusgozu.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Kutsal Vadi, Pisac, Ollantaytambo


Deniz seviyesinden 80-100m yukseklikteki Amazon ormalarindan deniz seviyesinden 3360m’deki Cusco’ya dogru ucusa gectigimizde acaba internet sitelerinde Cusco’ya gidenler icin ozellikle dikkat edin dedikleri “yukseklik hastaligina” tutulur muyuz diye dusunuyorduk. Londra’dan aldigimiz ilaclar da bir turlu haber alamadigimiz bavulumuzda kaldigindan biraz sikintiliydik.

Ucaktan inince bizi Cusco’daki yerel tercumanimiz karsiladi. Hamile oldugumu da ogrenince o zaman ilk is size biraz Koka Cayi icirelim sonra bavulunuzu sorustururuz dedi. Koka Cayi hakkinda biraz on fikrimiz vardi. Inkalar zamaninda beri kullanilagelen bu cay aslen her turlu derde deva bir cay ve Peru (ve Bolivya) kulturunde cok onemli bir yer kapliyor. Sadece yukseklik hastaligi icin degil aslen her turlu okazyon icin kullaniliyor. Kadinlar doguma girmeden koka yapragi cigniyorlar, evlenmek isteyen bir genc  oncelikle kizin babasina koka yapragi ikram ediyor, biri oldugunde cenazede koka cayi iciliyor, olu gomulurken koka yapraklari ile gomuluyor, yasli kadinlar adamlar yollarin kenarlarinda yillarin aliskanligi ile koka yapraklarini cigneyerek muhabbet ediyorlar... Tabi genel olarak dislerde bir yeserme, sararma var ama yaklasik 4000 senelik bir kultur ve aliskanliklardan vazgecmek zor, hele de bu aliskanlik keyif veriyorsaJ  Bir yandan da koka yapraklari kokainin hammaddesi oldugu icin ulke disina cikarilmalari yasak ama ulke icinde herkes koka yapragi ile takildigindan biz de ortama uyum saglamak uzere ilk koka cayimizi iciyoruz. Acikcasi tat olarak pek bir seye benzemiyor, yesil cayin kotusu gibi bir tad. Ama sanirim bizde ise yaradi cunku ne Kartalgozu ne de ben Cusco ve Kutsal Vadi’de kaldigimiz sure boyunca yukseklik hastaliginin hic bir belirtisi (kusma, mide bulantisi, bas donmesi, halsizlik, durgunluk vs) ile karsilasmadik. Gerci bende genel bir sikilganlik durumu hakim olmustu ama bunu hamilelige bagladigimizdan hic ustumuze alinmadikJ
Koka cayimiz sonrasi bizde takinti haline gelen bavullarimizi sorusturduk sonra en iyisi biraz daha giysi alalim ve bu mevzuyu uzatmayalim deyip Cusco’da cok da fazla olmayan carsilardan birine goturulduk. Tipitop diye bir dukkandan bir kac duzgun t-shirt ve pantalon-etek alip, Kutsal Vadi’de kalacagimiz Aranwa Sacred Valley Wellness & Sap oteline gectik.

Amazon’daki ter ve nemden sonra otelde aldigimiz dus ve temiz yataklar bize ilac gibi geldi ve ilk aksam koma halinde uyuduk. Sabah gune enerjik bir sekilde koka cayi esliginde baslayip rotamizi Pisac’a dogrulttuk.
KUTSAL VADI
Esasen bu vadiye Kutsal Vadi denmesinin sebeplerinden biri 400den fazla turde yetistirilen patateslere ve 30dan fazla turde yetistirilen misirlara ev sahipligi yapmasi. Inkalar icin bu gurme durum haricinde asagidaki haritada gordugunuz baskentleri Cusco'nun, candamarlari Vilconata nehri'nin (veya nam-I diger Wilcamaya), kutsal sehir Machu Picchu'nun, Pisac, Ollantaytambo ve Sacsayhuaman'in da burada olmasi bu vadiyi Inka yasami ve tarihi acisindan cok onemli kiliyor…
PISAC
Pisac  yukarida mavi ile gosterilen Vilcanota nehri kenarinda kurulu  onemli Inka sehirlerinden biri. Patatesin diyari olarak biliniyor.

http://bisikletim.wordpress.com/tag/peru/


Pisac kalintilari, beni Machu Picchu’daki kalintilar kadar etkiledi. Belirli bir yere kadar arabayla cikabiliyorsunuz ama sonrasinda yaniniza yaklasak bir yerli ile anlasip en tepeye kadar cikmak icin yurumeye basliyorsunuz.  Kalintilarin en tepesi deniz seviyesinden yaklasik 2972 m kadar yukarida. En tepeye vardiginizda butun vadi ayaklarinizin altinda kaliyor ve inanilmaz guzellikte bir goruntu ile karsi karsiya kaliyorsunuz. Bizim gittigimiz donemde Vilconata nehri kurumustu o yuzden sadece nehrin kivrimlarini takip edebildik ama doganin guzelligini sizlere buradan anlatmam imkansiz. Bir yandan da asiri yuksekte kendinizi tum evrenin tepesindeymissiniz gibi hissediyorsunuz. Bambaska bir sey. Bizi tepeye cikaran yerli amca yukseklikten etkilenmemiz icin bize yol boyunca patika kenarlarinda bolca bulunan bir bitkiden koklatti. Bu bitki koka yapraklarindan farkli. Kac gundur ismini hatirlamaya calisiyoruz, internette de aradik, bulamadik. Kekik gibi kokuyordu ve 2900m’ye cikmak bizi bu kokladigimiz bitki sayesinde hic zorlamadi.  Kokladikca nefesinizin acildigini hissediyorsunuz. Isim aklima gelirse bir sonraki yaziya koyacagim.
Biraz Inka sehir bilgisi vermem gerekirse, sehirlerin hep ayni sekilde dizayn edildikleriyle baslayabilirim. Askeri alan, dinsel alan, yasam yeri ve yiyeceklerin saklandigi alanlar seklinde 4’e bolunuyor. Yiyecekler genel olarak dag oyuklari icindeki dogal buzdolaplarina saklaniyor. Oluler de yine ayni sekilde bu dag oyuklarina gomuluyorlar.  Inkalar icin 3 onemli hayvan var ve her insan dogarken kondor, yasarken puma ve oldugunden yilan oluyor.  Bu mantikla sehir kapilari yapilmis. Mesela yilan kapisi dinsel torenler yapilirken icinden ilk gecilen kapi. Bir de tabi sehirlerdeki akil almaz sulama tekniklerini de es gecmemek lazim. Su, dinsel torenler icin oncesinde kullanilan bir arinma araci oldugundan sehirlere su erisimini saglamak cok onemli.
Pisac’a donersek, Ispanyollar istila sirasinda her seyi yakip yikmislar. Ama yine de geriye bir seyler kalabilmis, bunlardan bir tanesi de Gunes tapinagi.  Gunes tapinaklari, genel olarak gunesin dogdugu yonu esas alacak sekilde insa edilip icleri altin ve gumusle kaplanirmis. Disardan dumduz bir yapi ama iceride isil isil bir guzellik. Her yerden gorulmeyecek sekilde insa edilmesi en onemli ozelligiymis bu binalarin.
Kalintilar sonrasinda Pisac’in Sali, Persembe ve Pazar gunleri kurulan unlu pazarina gittik. En guzel pazar Pazar gunu kuruluyor dediler ama gunumuz olmadigindan biz Sali ile idare ettik. El dokumasi kilimler, sapkalar, kazaklar, eldivenler, vs haricinde yiyecek de bulunduran pazarda tavuk, balik, patates, cesitli meyveler ve tabiki  de misir satiliyordu. Rengarenk kiyafetleri ile yerel giysileri icinde yerlerde outran Perulu kadinlar, cocuklar, amcalar gercekten size bambaska diyarlara goturuyorlar.
Ekteki linkten Pisac pazarini gozunuzde canlandirabilirsiniz.  Resimleri ceken bayanin fotolarina bayildim.
http://viw.myfotojournal.com/2011/jan/28/peru-pisac-market-magic/

Bir de asagida genel Pisac bilgisi var:
http://www.andeantravelweb.com/peru/destinations/cusco/pisac.html

http://www.destination360.com/south-america/peru/pisac

OLLANTAYTAMBO

Kutsal Vadi’deki 2. Gunumuzde adres ismini gun sonunda telafuz etmeyi basardigimiz Ollantaytambo idi. Acikcasi burada Pisac’tan (ve hatta Machu Picchu’dan) daha fazla kalinti kalmis. Ekim-dikim icin kullanilan teraslar, yapimi (Ispanyol istilasi ile) yarim kalmis bir gunes tapinagi ve Prenses Banyosu (Princess Bath) dedikleri cesme en cok aklimizda kalan yapilar. Ozellikle Prenses Banyosu cesmesinin insa teknigi anlatildiginda bizi cok etkilemisti. Zira bu yapidan devamli surette su akmiyor. Ayni gunumuzde oldugu gibi nehirden gelen suyu cesmeden devamli akitmamak icin bir acip-kapama teknigi gelistirmisler.  Kalintilar arasinda yururken Inkalar zamaninda kalma su yollari gozunuze carpiyor.
Bu sehir stratejik ve koruma amacli olarak olarak Kutsal Vadi’nin kuzeyine yapilmis. Tarihte yazanlara gore de Ispanyollar bu sehri ele gecirmekte epey zorlanmislar ve ilk denemelerinde kotu bir surprizle karsilamislar. Soyle ki Inkalar, Ispanyollari geri puskurtmek icin vadidedeki Patacancha nehrinin akisini degistirerek Ispanyollarin gececekleri su yolunu sele bogmuslar. Bu yenilgi karsisinda geri cekilip, hemen akabinde Cusco’dan daha buyuk bir atli birligi ile geri gelen Ispanyollar sehri ele gecirdikleri gibi, Inkalarin buyuk lideri Manco Inca’nin da sonradan bulup oldurdukleri Vilcabamba’ya kacmasina sebep vermisler.

Aslinda bu yazi serimde Inka tarihinden bahsetmek isterdim ama gunler surer ve amaci asar. Fakat Guney Amerika toplumlarina ilginiz var ise internet bu konuda bir derya. Bence Inkalarin hikayesi de diger somurulen  toplumlarin hikayeleri kadar acikli ama bir o kadar da zengin bir hikaye. Okumak isterseniz biraz kalin olmakla beraber John Hemming’in “The Conquest of the Incas” Inka tarihi konusunda en tavsiye edilen kitaplardan biri. Biz de aldik ama henuz bitiremedik.
Bir sonraki yazi Cusco ve Machu Picchu’da gorusmek uzere.

Sevgiler, Kusgozu.

8 Mayıs 2012 Salı

Peru Amazon'unda 3 gun 2 gece

Bavulsuz Lima’ya inisimizin ardindan bizi bekleyen arabayla direkt Lima’nin Miraflores semtindeki otelimiz Casa Andina’ya yollandik. Yanimizda yagmurluklarimiz, trekking ayakkabilarimiz, bir kac atistirabilecegimiz biskuvi, selpak, islak mendil vs haricinde hic bir ozel esyamiz olmadigindan otele girer girmez dogrudan odamiza gecip 5 saat sonra uyanacak sekilde saatimizlerimizin alarmlarini kurduk. Tahmin edersiniz ki, 12 saatlik yolculuk ve 2 saate yakin havaalaninda umitsiz bekleyis sonrasi 3 - 4 saatlik uyku ne beni ne Kartalgozunu kesti ve ciddi bir sinir harbiyle senelerdir beklenen seyahatimize basladik.
*             *             *
Sabah bizi almaya gelen rehberimize ilk soyledigimiz sey Amazon’a gecmeden once mutlaka bizi 3 gun idare edecek kadar giysi, ic camasiri, corap, pantalon, t-shirt almamiza yardimci olmasi gerektigiydi.  Adamcagiz, bize sabahin korunde Lima’dan bu alisverisi yapamayacagimizi ama Tambopata National Reserve (Burasi Peru’nun guneyinde Amazon icinde meshur bir doga parki)  icindeki Sandoval Golu’nde kalacagimiz Sandoval Lake Lodge’a gitmeden Puerto Maldonado kasaba pazarinda bir seyler bulabilecegimizi soyledi.  Peki deyip,  boynu bukuk bir sekilde Puerto Maldonado'ya ucmak uzere tekrar havaalani yolunu tuttuk.

Sunu belirtmem lazim ki, Lima’dan, bizim kaldigimiz Sandoval Golu Oteli’ne gitmek  icin oncelikle dolmus ucakla Puerto Maldonado’ya ucuyorsunuz  (ucak once Cusco’da yolcu indirme-bindirme islemi yapiyor). 2,5 saatlik ucak yolculugu uzerine de otobus + Madres de Dios nehri uzerinde motorlu kano + ormanda yuruyus (yaklasik 3,2 km) ve son olarak  sandal yolculugunu  eklerseniz asagi yukari 2.5 - 3 saatte ancak otele variyorsunuz.

Tabi, Sandoval Lodge’a varinca, yorgunluk bitmiyor. Zira burasi Amazon ormanlari icinde oldugu icin ekolojik dengeleri bozmamak gibi bir amac guduyorlar. O yuzden luks hic bir sey yok. Dolayisiyla sabah ve aksam bir kac saat haricinde gun icinde elektrik yok (ve tabi ki de sac kurutma makinasi dahil dunya ile baglanti kurabileceginiz tv, internet de yok, telefonlar her yerden cekmiyor)… Yani  ne bekliyordun Amazon’dasin   kuslar, bocekler, orumcekler, maymunlar, timsahlar, yilanlar, vs disinda baska bir derdin olmamali diye beni elestirmekte  haklisiniz. Fakat sanirim insan hamile olunca (hem de ilk ay icinde ise) hormonlar nereden ne bekleyeceklerini pek bilemiyorlar! Zira, hatirliyorum da otele varinca ciddi bir sukuta hayale ugramistim J Halbuki simdi ayni yere gitsem, sakinlik, dinginlik, doganin guzelligi, gol manzarasi beni nirvanaya ulastirabilir! Su linkten ne demek istedigimi anlarsiniz diye dusunuyorum. http://embed.wistia.com/deliveries/2fc5debecd9ce9db97e777493ad6f984141feff8/file.mp4

Yalniz, Sandoval’daki 3 gunumuzun detaylarina gecmeden Puerto Maldonado pazarindan yaptigimiz komedi alisverisi de araya sikistirmam gerek.  Puerto Maldonado Amazon’a dokulen Madres de Dios nehri kiyisinda Bolivya sinirina 55 km uzaklikta bir kasaba.  Gecimini illegal altin arayicilarindan, Brezilya fistigindan ve eko-turizmden sagliyor.  Pazar yeri ise tam bir kesmekes ve tahmin edeceginiz gibi giysiler de 5. kalite ve asagisiydi. Yanimizda tercuman ile beraber bize taninan yarim saat icerisinde ustumuze yapisan ve nem + terden kokmaya baslayan kiyafetlerimizden kurtulmak icin Kartalgozu ile pazarci tezgahlarini turladiktan sonra sonunda bizi 3 gun idare edecek sekilde  2ser uzun kollu, birer kisa kollu t-shirt ve 2 ser pantalon ve Perulular bizden daha minyon olduklari icin ic camasirinda en large ne varsa aldikJ  Tabi bavulumuzun tum seyahat boyunca gelmeyecegini ve bu giysileri evire cevire tekrar tekrar giymek zorunda kalacagimizi o tarihte bilmiyordukJ
*             *             *

Biraz da Tambopata Doga Parki’ndan bahsedeyim. Burasi Peru Amazon’u icinde Bolivya sinirinda icinde binbir cesit canli barindiran ve Peru Amazonu'ndagorulmesi en cok tavsiye edilen doga parki. Bu park icindeki Sandoval Lake Lodge da 25 odali bir otel. Aslinda otel demek pek dogru degil cunku yanyana dizilen odalarin cami ve tavani yok! Cam yerine, sineklik gerili ve odalar ayri ayri catilar yerine tek bir cati  altinda toplanmis. Yani yan odadaki adam horluyorsa siz de uyumayabiliyorsunuzJ Her yer tahta oldugu icin, her turlu sevimli veya sevimsiz hayvanlarin uyurken veya dus alirken karsiniza cikmasi da mumkun. Yataklarin uzerine cibinlik veriyorlar ama benim gibi boceklerden korkan bir karakter iseniz, cibinlik, sineklik, sineksavar, vs hic biri fayda etmeyebilir ve uykuya dalana kadar kafanizda binbir korku filmi senaryosu yazabilirsiniz.
Sandoval Golu

Sandoval'daki yemekler icin bu arada cok iyi seyler diyemeyecegim. Cunku genelde tavuk ve pilav (daha dogrusu Guney Amerika bulguru olarak adlandirdigim quinoa) agirlikli olup, epey banaldi. Ama 2-3 gun icin idare ediliyor tabi ki de.

Servis olarak da yine bir sey beklememek lazim. Her seyi kendi kendinize yapiyorsunuz. Zaten tum gun sabah 5 itibariyle aktiviteye boguldunuz icin, oteli aslinda sadece yatmak icin kullaniyprsunuz, o yuzden cok dert degil.
Amazon'a ozgu, harika gorunumlu, cirkin sesli hoatzin kusu






3 gun boyunca rehber esliginde gunduz botanik geziler yapip, aksam da timsah ve orumcek (tarantula!) avina cikarildikJ Ayrica golde sandalla gezdirilip  ailecek guneslenen dev su samurlari ile tanistirilma serefine eristik. 

Papaganlara, black caiman olarak adlandirilan devasa timsahlardan, kahverengi capuchin maymunlarina, kirmizi basli maymunlara, tarantula, hoatzin kusu ve yangin karincalarina (fire ants) (eskiden kocalarini aldatan kadinlari bu ates karincalarinin yasadigi agaclara baglarlarmis. Boylece karincalar kadinin vucudunu isirdikca, vucutta yanmaya benzer bir aci olur, cezalarini cekerlermis!) kadar her turlu hayvani da gorduk. Neden daha cok resim yok diye dusunmekte haklisiniz cunku bu gezide resim yerine video kamerasi kullandik. O yuzden her sey kamerada. Ilerleyen gunlerde bir iki link eklemeye calisacagim.



Sandoval Golu
Sandoval’da kaldigimiz sure icinde benim en zevk aldigim aktivite botanik gezisi oldu. Herhalde toprak burcundan gelmemin de etkisisi olsa gerek bahce isleri ile ugrasmayi, gerekse agaclar, cicekler hakkinda bilgi toplamayi ezelden beri severim. Bu gezide de o kadar cok agac cesidi ile karsilastik ve hikayelerini dinledik ki hepsini sizlere burada aktarmam imkansiz. Fakat vaktiniz olursa walking tree (yuruyen agac) ve strangler fig agaclarina internetten bakmanizi oneririm. Aslinda bu agaclari sonradan Malezya ve Mauritius'ta da gorduk ama Amazon'dakiler kadar cok etkilenmedim ne yalan. Bu agaclar haricinde ilac uretiminde kullanilan ve bize kolay anlayacagimiz sekilde sitma agaci, aspirin agaci, sarmisak agaci, afrodizyak agaci olarak anlatilan onlarca agacla da tanistik. Bizi gezdiren rehber, Amazon'un kendi icinde medikal bir dunya oldugunu ve halen cogu insanin eczaneye gitmek yerine kendi urettikleri ilaclari kullanmayi tercih ettiklerini soyledi. Aslinda dusununce bize de mantiksiz gelmedi. Bizim sehirlerde aldigimiz, yedigimiz her sey dogal ortamin kucuk bir taklidi degil mi?
Yukarida anlattiklarim sonucunda siz de takdir edersiniz ki boyle bir geziye sahiden hazir oldugunuzda gitmeniz gerek. Sehir insaniyim ve sehrin her turlu velinimetini severim hayvan, toprak sevmem ya da hamileyim (hamile kalmayi planliyorum) derseniz, bu gezi size cok uygun olmayabilir. Cunku burasi tamamen dogayla basbasa kalmaniz, hissetmeniz, yasamaniz icin programlanmis bir cennet.  Maceraci ve naturalistim derseniz, o zaman hemen gidin bir bilet alin derim.

Bir sonraki yazim Sandoval’I takiben gittigimiz Urubamba Vadisi (Kutsal Vadi) uzerine olacak.

Sevgiler, Kusgozu.

Not: Otel hakkinda daha fazla bilgi edinmek icin asagidaki sitelere de bir goz atabilirsiniz.


http://www.tropicalnaturetravel.com/travel/lodges/sandoval.html

http://www.inkanatura.com/sandovallakelodge.asp








5 Mayıs 2012 Cumartesi

Peru - Genel Bilgi - 1

Gecen yazimda bahsettigim gibi Peru benim icin mutlaka gorulmesi gereken yerlerin basinda geliyordu. Bu arzumu bilen Kartalgozu istikrarli israrlarima dayanamayarak 2009 Araligi icin Peru seyahat planini onume koyunca ne kadar mutlu oldugumu tahmin edebilirsiniz  Senelerdir arzu ettigim bu gezi icin basta ben olmak uzere ikimiz de cok heyecanlandik ve hemen hazirliklara basladik.

Ben, oncelikle bir sekilde kutuphanemize girmis ve bir turlu okumaya firsat bulamadigim Antoine B. Daniel'in Inka tarihini anlatan uclemesinin (Gunesin Prensesi, Manco'nun Ofkesi ve Machu Picchu'nun Isigi) ilk kitabina buyuk bir hizla daldim. Bir yandan da Kartalgozu ile beraber, Yilbasini da icerecek sekilde 2 haftaya yaydigimiz ve Peru Amazonu'ndan baslayip, Cusco, Urubamba Vadisi (nam-i diger Kutsal Vadi), Machu Picchu ile devam eden ve Titikaka Golu'nde sonlanacak gezimiz icin alisveris ve ihtiyac listemizi toparlamaya basladik.

Guney Amerika'ya seyahat etmis olanlariniz bilir, bu tarz 3. Dunya ulkesi sayilan yerlere gezi yaparken mutlaka yaninizda goturmeniz gereken ilaclar (ishal ilacindan tutun da parasetemol, antibiyotik, ilk yardim cantasi, vs vs) ve olmaniz gereken asilarin (Hepatit A ve B, tifus, sari humma, tetanoz, difteri, rubella) yanisira sizi asiri nemden, sinek, bocek sokmasindan koruyabilecek ozel giysiler de almaniz gerekiyor. Gerci eger Amazon'a gitmeyecekseniz bu uzun hazirlik listesini kisaltmaniz mumkun. Fakat tavsiyem basiniza bir hastalik gelme (bas agrisi dahil) olasiligina karsilik yine de bavulunuzun esasli kismini ilac, cesitli koruyucu kremler ve ozel giysiler ile doldurmaniz ve ayni sekilde bavulunuzun size tum tatil boyunca ulasmamasi ihtimalini de dusunerek en elzem ilac, kiyafet ve kremlerin seyahat boyutlarini ucagin icine alabileceginiz ve tum Peru gezisi boyunca sirtinizdan indirmeyeceginiz sirt cantaniza koymanizdir!

*             *             *

Peru, hakkinda biraz ekonomik bilgi vermem gerekirse,  Guney Amerika’nin en fakir ulkelerinden biri oldugunu soyleyebilirim. GDP detaylarina girmiyorum, zaten fakirligi her ortamda gorup, net olarak hissediyorsunuz. 300 yillik Ispanyol somurgeciliginin de bu fakirlikte tuzu biberi cok buyuk ne yazik ki:(


Lonelyplanet sitesinden alinmistir.
Cografi  olarak  ulkenin neredeyse %60 yakin kismini Amazon Ormanlari olusturuyor.  Peru’nun sinirlari kuzeyde Ekvator ve Kolombiya, doguda Brezilya,  guneydoguda Bolivya, guneyde Sili ve batida Pasifik Okyanusu ile cizili. And Daglari, Pasifik Okyanusu’na parallel bicimde konuslanmis.  Bu durum da ulkede cesitli mevsimlerin ayni anda gorulmesine sebep veriyor.

Peru’ya gitmek icin belirli bir zaman onerisi vermek bence cok mumkun degil. Cunku sicaklik gideceginiz bolgeye gore degisecektir. O yuzden de cesitli internet sayfalarinda okuyacaginiz hem kisa kollu hem uzun kollu penye alinmasi, kalin ve ince pantalon bulundurulmasi onerileri sebepsiz degildir.

*             *             *

Londra'dan Peru'ya (Lima) Ispanya (Madrid) uzerinden Iberia havayollari veya LAN ile veya da Amerika uzerinden American Airlines ile ucabilirsiniz. Biz ne yazik ki kendi seyahatimizde Iberia Havayollarini secme gafletinde bulunduk ve 12 saatlik ucus sonunda bavulumuzun Madrid’de transfer edilmemesi sonucu, seyahatimize sadece uzerimizdeki giysiler ve sirt cantamiza koymayi akil edebilmis oldugumuz yagmurluklarimiz ve trekking ayakkabilarimizla basladik. Ucaktan inip, uzun pasaport kontrolunden gecip (yaklasik 1 saat!), bagaj alim bolgesinde ugradigimiz hezimeti tahmin edebilirsiniz. Bir de bu hezimete, Yavru Kartal’a henuz 1 aylik hamile olmami (dolayisiyla hormonal acidan epey dengesiz) ve tum ilaclarimizin bavulda oldugunu eklerseniz, durumun vehametini iyice anlarsinizJ Aradan 2,5 sene gecmesine ragmen o anki sokum hala aklimda! Allah kimsenin dusmanina boyle bir seyahat baslangici vermesin desem yalan olmaz, inanin abartmiyorum!

Konuya donersem, arastirdigim kadariyla Turkiye’den de Peru’ya gitmek icin bizim kullandigimiz guzergah kullaniliyor. Air France veya KLM de secmek mumkun. Hangisi daha iyi derseniz, tecrube ile sabit hepsi birbirinden kotu! O anlamda en guvenli olani secmek en mantiklisi olacaktir.

 *             *             *

Peru’da gecerli dil Ispanyolca. Ayni zamanda halk arasinda Quechua (Kecua olarak telafuz ediliyor) ve diger yerel diller de konusuluyor.

Para birimi Sol olmakla beraber Amerikan Dolari’ni da cesitli yerlerde bozdurmaniz ve kullanmaniz mumkun. Kredi karti cogu yerde gecerli fakat ATM erisiminiz var ise para cekip nakit para tasimak daha mantikli.  Cunku genelde her sey pazarlarda, acikta satiliyor. Pazarlikla hali, kilim, alpaca yununden battaniye, kaskol, rengarenk eldivenler, cesitli masrapalar, ivir zivir  bir suru sus esyasi alabilirsiniz. Gumus urunleri de gayet guzel. Bayanlar icin takilar binbir cesit ve renkte. Fiyatlar  da genel olarak pahali degil. Zaten gezip gordugumuz cogu sehirde (Lima’yi haric tutuyorum) oyle alisveris yapacak pek bir magaza yoktu, olanlarin da kalitesi tartisilir. O yuzden magaza beklentiniz direkt "0" olsun.

*             *             *

Bizim gezimizin  detaylarina gecmeden evvel, Peru ile ilgili biraz daha bilgi edinelim derseniz, asagidaki siteler goz atmak icin gayet guzel.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Peru

 http://www.yurtdisigezi.com/Peru.aspx

 http://www.theperuguide.com/machu_picchu.html

 http://www.andeantravelweb.com/peru/intro/index.html

http://www.virtualtourist.com/travel/South_America/Peru/TravelGuide-Peru.html

http://howtoperu.com/category/photos-of-peru/

http://www.perunature.com/
Sevgiler, Kusgozu.


2 Mayıs 2012 Çarşamba

Peru, Esteban, Altin Sehir

Ben kucukken, Gunesin Oglu Esteban karakterinin hastasiydim. Altin Sehir, Esteban ve arkadaslari bende oyle biri etki yapmis ki Kartalgozu ile her uzun tatil planimiz oncesinde haydi Esteban'in memleketi Peru'ya gidelim diyordum. Benim aklimda Esteban'in memleketi nedense sadece Peru olarak kalmisti. Megerse cizgi film butun Guney Amerika'yi kapsiyormus, bunu da bu yasimda ogrendim!

Sadede gelirsem, Peru gezimiz Kartalgozu ve benim acimdan hayatimizin gezilerinden biri oldu. O kadar cok sey yasadik ki bu gezide, hangi birinden baslasam bilemiyorum: bavullarimizin Peru'ya gelmemesi mi, tam Peru'ya gitmeden 1 hafta once Yavru Kartal'a hamile oldugumu ogrenmemiz mi, beraberligimizin en sikici ve keyifsiz yilbasini gecirmemiz mi vs vs..
Bunlarin hepsini ilerleyen gunlerde yazacagim.

Sevgiler, Kusgozu.

Tatil merkezlerine harika hizmet

Bu hizmeti simdi ogrendim ve hemen sizlerle paylasayim istedim. Kimin aklina geldiyse bravo! Arabanizi alip guney sahillerine inmek istiyorsaniz, bosuna trafikte, yollarda, tehlike icinde sagladim mi solladim mi diye dusunmenize gerek kalmadan arabanizi tira yukleyip havaalaninda ucaktan inince teslim alabiliyormussunuz. Ayni sekilde de donuste havaalanina birakiyorsunuz, tirla arabaniz evinize yollaniyor! Super bir hizmet.

http://www.arabamtatilde.com/fiyatlar.html

Cok hosuma gitti!

Sevgiler, Kusgozu